Özgürgün, Rum Lider halkı yanlış yönlendiriyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi  Lideri Dimitris Hristofyas’ın provokatif ve müzakere sürecine zarar verici açıklamalarının devam ettiğini üzüntü ile takip ettiklerini ifade ederek,  son yapmış olduğu açıklamada Hristofyas’ın, “Türkiye evine dönmeli” şeklinde bir ifade kullanarak, Anavatan Türkiye’nin 1960 Antlaşmalarından kaynaklanan hak ve yükümlülükleri çerçevesinde adada bulunduğu ve olası bir anlaşma durumunda da Garanti ve İttifak Anlaşmaları çerçevesinde Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devam edeceği gerçeğini yok saydığına işaret etti.

“HALKIN YANLIŞ YÖNLENDİRİLMESİ ÇÖZÜMSÜZLÜĞE HİZMET EDER”

Dışişleri Bakanı Özgürgün, açıklamasında  şunları kaydetti:

“Bugüne kadar, Kıbrıs’ta kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için ortaya konmuş tüm BM planlarının da ayrılmaz bir parçası olan garanti sisteminin devamına ilişkin gerçekler ortadayken, Hristofyas’ın halkını bu konuda yanlış yönlendirmeye devam etmesi, çözümsüzlüğün devamı dışında başka hiçbir amaca hizmet etmemektedir. Ayrıca bu tutum, başta BM olmak üzere, uluslararası camianın adadaki iki halkın olası bir çözüme hazırlanması yönündeki beklentisiyle de ters düşmektedir.

Hristofyas bu açıklamasında ayrıca, adada ‘iki toplumdan oluşan bir halkın söz konusu olduğunu’ ve yapılan müzakerelerin ‘halkın ve vatanın yeniden birleştirilmesi’ egzersizi olduğunu iddia ederek, aslında Kıbrıs konusunda bu güne kadar neden bir çözüme varılamamış olduğunu da bir kez daha ortaya koymuştur. Tarihin hiçbir döneminde adada tek halk olmamış, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar iki eşit halk olarak kendi kültürlerine ve köklerine her zaman sahip çıkmışlardır. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti de eşit iki halkın oluşturduğu bir ortaklık cumhuriyeti olarak kurulmuştur. Rum tarafı, 1960 Cumhuriyetini gasp ederek devlete sahip çıkmak ve Kıbrıslı Türkleri baskı altında tutmak suretiyle, Kıbrıs Türk halkını Kıbrıs’ta azınlık statüsüne indirgemeye çalışmış, ancak Anavatan Türkiye’nin de tam desteğiyle Kıbrıs Türkü Rum’a boyun eğmeyerek, eşit egemen kimliğine sahip çıkmıştır.”

Rum liderliğini, halkını yanlış yönlendirmekten vazgeçmeye çağıran Özgürgün, “halkına siyasi bir çözümün iki eşit halk arasında ve garanti sisteminin devamıyla mümkün olabileceğini anlatması ve müzakere masasında da bu gerçeklerden hareketle yapıcı öneriler ortaya koyması durumunda adada adil ve kalıcı bir çözümün önü açılmış olacaktır” dedi.