7 Kasım 2025 Cuma

Birleşme umudu 05.01.2012

Yayınlanma: 17.09.2025 18:29 · Yazar: Reşat Akar
<p><span style="font-size: small; color: #000000;">Bazen bir güzel söz dahi insanların umutlanması için yeterlidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Kıbrıs’ta yaşayan insanların uzun zaman karşılıklı ilişkilerden mahrum kalmaları, barış ve çözüm karşıtlarının kışkırtmaları, liderlerin ve medyanın yanlış yönlendirmeleri sonucunda, küçük bir ada, adeta umutsuzların ve mutsuzların yuvası haline gelmişti...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Özellikle Kıbrıslı Türkler; 1963’ten itibaren çok sıkıntılar çekti...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Binlerce insan, birkaç kez göç hayatı yaşadı...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> O günler acı doluydu...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Aynı acıları çocuklarımızın da yaşamasını elbette istemiyoruz...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> O nedenle başından beri hiç sapmadan, kalıcı bir çözümün şart olduğunu belirtiyor; liderleri cesaretlendirmeye çalışıyoruz...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Kıbrıs’ın iki eski ve köklü partisi, AKEL ile CTP’nin aynı dönemde iktidara gelmeleri, çözüm açısından büyük bir şanstı...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Her iki parti de, Kıbrıs’ı yeniden bütünleştirme konusunda kararlı olduğunu açıklamış, hatta karşılıklı sözler de verilmişti...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Kuzeyde Mehmet Ali Talat’ın, güneyde ise Dimitris Hristofyas’ın liderliğe seçilmesi, çözüm yönündeki beklentileri daha da artırmıştı...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Yaklaşık 45 yıl süreyle kapalı tutulan ve başkent Lefkoşa’yı ikiye ayıran Lokmacı (Ledra) sınır kapısının açılması yönündeki karar, iki liderin ilk büyük başarısıdır...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Ne var ki; bunun arkası gelmedi...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> İki lider, Kıbrıs sorununu çözüme ulaştıramadı...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Şimdi Hristofyas’ın karşısında Eroğlu var...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Üç başlık üzerinde anlaşan iki liderin mülkiyet, toprak ve garantiler konusunda uzlaşabilmeleri mümkün değildir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Gerçekçi olalım...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Anavatanlara danışmadan ve onay almadan, ne garanti konusunda, ne de toprak konusunda bir uzlaşıya varılamaz...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Kıbrıs’taki toplumların gücü ve yetkisi bir yere kadar geçerlidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Büyük konular ise büyük devletlerin işidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Öyleyse; Kıbrıs sorununun çözüm merkezi Lefkoşa değildir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Çözüme varabilmek için ‘tüm garantörlerin’ yer alacağı bir uluslararası konferans düzenlenmelidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Ve bu konferans, sonuç alıncaya kadar devam etmelidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Sonuca varılırsa, iki topluma düşen görev bunu alkışlamak ve ortaya çıkan koşullara uyum sağlamaktır...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Sonuç alınamadığı takdirde, izlenecek yöntem de bellidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Herkes kendi yolunda ilerlemelidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Kuzey Kıbrıs bu şekilde ilerleyemez...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Anayasa dahil olmak üzere, hemen tüm yasalar yeniden düzenlenmeli ve dünyadaki değişimlere uyum sağlanmalıdır...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Bir yandan ‘Avrupalı’ yaşam istemek, diğer yandan günübirlik kararlarla devlet yönetmek mümkün değildir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Kıbrıs Türk halkı çekilen bunca acıdan sonra, önünü görebilecek bir duruma getirilmelidir...</span><br /><span style="font-size: small; color: #000000;"> Bunun için de güçlü bir sisteme ihtiyaç vardır...</span></p>