7 Kasım 2025 Cuma

Ekim’den sonra Kasım 26.09.2011

Yayınlanma: 17.09.2025 18:29 · Yazar: Reşat Akar
<p><span style="font-size: small;">Doğal gaz sondaj çalışmalarının gölgesinde ‘aşk  kaçamağı’ yapılabilir mi?..</span><br /><span style="font-size: small;"> Yapılamaz...</span><br /><span style="font-size: small;"> Yani, Eroğlu ile Hristofyas, ekim ayındaki New York zirvesine kadar Kıbrıs sorununun çözümü konusunda uzlaşıya varamaz...</span><br /><span style="font-size: small;"> Tam tersi; o güne kadar, taraflar arasında daha ciddi gerginliklerin yaşanması söz konusudur...</span><br /><span style="font-size: small;"> Piri Reis; Kıbrıs açıklarında sondaj çalışması yapamaz...</span><br /><span style="font-size: small;"> Arızalı motoruyla, donanma eşliğinde 12’nci parsele kadar yaklaşırsa, Rum tarafını, İsrail’i ve ABD’yi rahatsız eder...</span><br /><span style="font-size: small;"> Sadece o kadar...</span><br /><span style="font-size: small;"> Bu rahatsızlığın, sıcak bir ortama dönüşmemesini dileyelim...</span><br /><span style="font-size: small;"> Kıbrıs’ta zaten yarım asırdan beri çatışmaların yarattığı sıkıntılar yaşanıyor...</span><br /><span style="font-size: small;"> Artık bunların sona ermesi ve adada yeni bir sayfanın açılması gerekiyor...</span><br /><span style="font-size: small;"> Barışın gelmesi, sadece Kıbrıs’ta yaşayan insanlar açısından değil, iki anavatan açısından da son derece önemlidir...</span><br /><span style="font-size: small;"> İşte o nedenle; ekimden sonraki zirvenin, mümkün olan en kısa sürede yapılması ve bu kez tüm garantörlerin masada olması gerekir...</span><br /><span style="font-size: small;"> Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin katılmayacağı toplantılarda, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik kararların alınabilmesi söz konusu değildir...</span><br /><span style="font-size: small;"> Hristofyas’ın “gazı bulalım, Kıbrıslı Türkleri de bir şekilde memnun ederiz” sözleri ne kadar inandırıcı değilse, Piri Reis’in, Kıbrıs açıklarında petrol arayacağına ilişkin beklentiler de gerçekçi değildir...</span><br /><span style="font-size: small;"> Türk tarafının bu konuda hazırlıksız yakalandığını kabul etmek zorundayız...</span><br /><span style="font-size: small;"> Bazı insanlar her ne şart altında olursa olsun “biz yaparız, biz ederiz” gibi sözlerden hoşlanabilirler...</span><br /><span style="font-size: small;"> Hatta; Piri Reis’in arızalı bir şekilde denize açılmasını “Rum’a şamar” olarak nitelendirebilirler...</span><br /><span style="font-size: small;"> Ancak; kendi kendimizi kandırarak bir sonuca varamayız...</span><br /><span style="font-size: small;"> Rum tarafının tek yanlı petrol ve doğal gaz arama girişlimleri doğru değildir...</span><br /><span style="font-size: small;"> Bu görüşü yıllardan beri ‘hiç sapmadan’ ortaya koyuyoruz...</span><br /><span style="font-size: small;"> Kıbrıs sorunu çözümsüz kaldığı sürece tek yanlı girişimler hiç kimseye fayda sağlamaz...</span><br /><span style="font-size: small;"> Ortamın daha da gerilmemesi için, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bu duruma müdahale etmesi gerekir...</span><br /><span style="font-size: small;"> Genel Sekreter’in bir önemli sorumluluğu daha vardır...</span><br /><span style="font-size: small;"> Ekim ayındaki zirveden hiçbir sonuç alınamayacağını şimdiden kabul ederek, kasım ayı için, tüm ilgili taraflara davet yapmaktır...</span><br /><span style="font-size: small;"> İki toplumun liderleri ve üç garantör aynı masa etrafında buluşturulmalı ve sonuç alıncaya kadar toplantılar devam etmelidir...</span><br /><span style="font-size: small;"> Aksi halde Akdeniz’in bu güzel adası yeni acılarla yüzleşir...</span><br /><span style="font-size: small;"> Ve yazık olur!..</span></p>