Ortadoğu yeniden şekillenirken 10.09.2011
<p><span style="color: #000000; font-size: small;">Afganistan, Irak, Mısır, Libya ve Suriye’de yaşanan halk ayaklanmalarına, büyük güçlerin destek verdiği bir gerçektir...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Bazı kesimler, bu ülkelerdeki hareketlenmeleri sadece ABD’nin ‘petrol’ arsızlığına bağlayabilir...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Ancak; madalyonun bir de diğer yüzü vardır...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Adı geçen ülkeler hakkında yeterince araştırma yapmadan, bu ülkeleri görmeden ve insanlarla konuşmadan kafadan atmak çok kolaydır...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Ancak gerçekler, bazı kesimlerin atıp, tuttuğu gibi değildir...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Bir zamanlar Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetesi GÜNAYDIN’ın Kıbrıs muhabiri iken, Suriye ve Lübnan’a tam 5 kez gönderildim...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Bir kez de Mısır’a...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Suriye’de ayaklanmaların başlangıç tarihi çok eskidir...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Türkiye’ye yakın olan Müslüman Kardeşler, şimdiki Cumhurbaşkanı Başer Esad’ın babası Hafız Esad’ı devirmek için çok kez harekete geçti, fakat başarılı olamadı...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Binlerce insan hayatını kaybetti...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Askeri ve ülkedeki ekonomik güçleri elinde tutan Esad rejimi, baş kaldıranın kafasını kopardı...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Tek siyasal partiyle yönetilen bir ülke düşünün...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> O ülkede demokrasi olabilir mi?..</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Tek siyasal parti ve hükümetin kontrolünde tek günlük gazete... </span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Muhalefete izin yok...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Her yerde Esad’ın fotoğrafları...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Buna ayak uydurmayanlar kırbaçla sokağa atılıyor, işyerine kilit vuruluyor...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Halkın büyük bir kısmı köylerde yarı aç yaşıyor...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Sebze ve meyvenin önemli bir kısmı kaçak yollardan Türkiye’den getiriliyor...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Hafız Esad döneminde ordunun idaresi bir kardeşinde, ekonominin idaresi diğer kardeşindeydi...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> İnsanlar; silah korkusuyla, böylesi bir rejim altında yaşamak zorundaydı...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Irak ve Mısır’daki durum da aynı...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Mısır; bir yandan turizmde ilerlerken, diğer yanda ülkenin kaymağını Mübarek yönetimi topluyor, halk fakirlikten kurtulamıyordu...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> İşsizlik ve çaresizlik altında yaşayan insanlar, böylesi baskıcı bir rejimden kurtulmak için fırsat kolluyordu...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> İşte ayaklanmaların arkasındaki en önemli nedenler bunlardır...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Amerika; petrol avantajını da dikkate alarak, bu tür ayaklanmalara destek verdi...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Yaraların sarılması ve demokratik bir rejimin gelmesi belki zaman alacak...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Ancak; eski rejimlerin sürdürülemez olduğu kabul edilmelidir...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Kuşkusuz; Ortadoğu yeniden şekillenirken, Kıbrıs’la ilgili ciddi gelişmeler de yaşanacak...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Bazı kesimlere göre ada kalıcı bir şekilde bölünecek...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Bazılarına göre ise, 2012’de bu sorun çözülecek...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Kıbrıs’ın bir AB ülkesi olduğunu dikkate aldığımız zaman, ikinci beklenti gerçeklere daha yakındır...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> AB’nin temel kurallarından bir tanesi, serbest dolaşım ve yerleşim hakkıdır...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Sınırların olmadığı bir Avrupa düzeni...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi elbette kolay olmayacak...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Sancılı bir dönemden geçileceği ve her iki tarafın da ‘özellikle ekonomik açıdan’ sıkıntı yaşayacağı kesindir...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Her türlü olasılığı gözönünde bulundurmak zorundayız...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Sancılı bir sürece giriyoruz...</span><br /><span style="color: #000000; font-size: small;"> Tüm işaretler bu yöndedir...</span></p>