Şimdi ne olacak?.. 20.09.2011

<p>Rum tarafı; 1974’ten beri istikrarlı bir şekilde Türkiye aleyhtarı bir politika izliyor...<br /> Özellikle mülkiyet konusundaki politikası, hemen her uluslararası toplantıda, Türkiye’nin önüne büyük engeller çıkarıyor...<br /> “Kuzey’deki otellerin tümü çalıntıdır...” diyerek, dünyayı inandırıyor...<br /> “Çalıntı” denilen oteller, Rumların 1974’te terk ettikleri otellerdir...<br /> Çözüm olmayınca, bu oteller atıl vaziyette mi kalacaktı?..<br /> Elbette birileri çalıştıracak ve uluslararası hukuk gereğince kirasını ‘bir banka hasabına’ yatıracaktı...<br /> KKTC hükümeti uluslararası hukukun kabul edebileceği düzenlemeleri yapmadı...<br /> Otelleri ‘kiralamak’ yerine “alın ey Hasanlar, Hüseyinler” diyerek dağıttı...<br /> Dağıttıktan sonra ise dünya kamuoyuna “Kıbrıslı Türklerin güneydeki mülklerini de Rumlar kullanıyor” demedi...<br /> Bu konuda bir tane aydınlatıcı broşür basılmadı...<br /> Dünya turizm örgütleri adaya davet edilerek gerçekler anlatılmadı...<br /> Durum böyle olunca meydan Rum Yönetimine kaldı...<br /> Türkiye ve KKTC aleyhinde birçok uluslararası karar çıkardılar...<br /> Ve bu kararları dünya turizm örgütlerine dağıtmak suretiyle KKTC’deki otelleri ‘yasak listeye’ soktular...<br /> Sadece İngiltere hükümeti uymadı bu yasaklara...<br /> Kıbrıs’ın garantör ülkesi olarak, kuzeydeki Rum mülklerini ‘mevcut durum nedeniyle’ kullanmak zorunda kaldığımızı bilen İngiltere, KKTC’nin turizm tanıtımlarını bugüne kadar engellemedi...<br /> Bundan sonra engeller mi, orası bilinmez...<br /> Şimdi daha önemli bir sorun vardır...<br /> Dikkatinizi çekmek istiyorum...<br /> Otel rezervasyonlarında ‘booking.com’ adlı dünya lideri bir şirket vardır.<br /> Yani internet üzerinden rezervasyon şirketi...<br /> Hollanda merkezli bu şirket, dünyada 165 bin 250 otele rezervasyon yapıyor...<br /> Oldukça hızlı ve güvenilirdir...<br /> Kuzey Kıbrıs’tan bazı girişimciler, uzun yıllar uğraş verdikten sonra ‘booking.com’ rezervasyon ağına dahil olmuştu...<br /> Yaklaşık 60 otelimiz, son aylarda bu sistem sayesinde binlerce yabancı turist ağırladı...<br /> Ne var ki; Rum propaganda merkezi boş durmadı...<br /> Etkili girişimler yaparak ve bazı uluslararası kararları öne sürerek, kuzeydeki otellerin dünya ile bağlantısını bir anda balon gibi söndürme başarısı gösterdi...<br /> KKTC’nin hükümeti ile Cumhurbaşkanlığı...<br /> KKTC’nin Dışişleri ile Cumhurbaşkanlığı temsilciliği arasında ‘yetki kimde’ tartışmaları yaşanırken...<br /> Rum tarafı ‘tek yumruk’ halinde ve ‘çizilen milli siyaset’ çerçevesinde, KKTC’nin attığı her adımı bıçak gibi kesiyor...<br /> Böylesi bir durum karşısında KKTC’nin ‘yabancı turizm’ potansiyelini geliştirmesi söz konusu değildir...<br /> Yeni bir kapı bulunur ve belki 3-5 aylık süre rakamlar yukarı çekilir...<br /> Ancak; bir süre sonra bu girişim de Rum Yönetimi tarafından bertaraf edilir...<br /> Alınması gereken mesaja gelince...<br /> Bir yanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, KKTC aleyhindeki kararları...<br /> Diğer yanda KKTC’yi yönetenlerin beceriksizlikleri sayesinde, uluslararası alanda başarı şansımız yoktur...<br /> Başarısızlıklar devam ettiği sürece, yatırımcının geleceği güvence altında değildir ve olamaz da...<br /> Artık gerçeklerin anlaşılması ve kalıcı bir çözüm için tüm olanakların seferber edilmesi gerekir...<br /> Çözümsüzlük ortamında ilerlemek çok zordur...</p>