DAÜ de olaylı gün

DAÜ Rektörlüğü saat 14.00’te konuyla ilgili Doğa Koleji yetkilileriyle basın toplantısı düzenleyeceğini duyurması üzerine Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN), söz konusu okulların devredilmesini kınamak, tepkilerini göstermek ve basın toplantısını yaptırmamak için saat 13.00 sıralarında  eyleme başladı Sendikal Platforma’a üye bazı sendikaların başkan ve temsilcilerinin de destek verdiği  eyleme, söz konusu okulların öğrenci ve velilerinden bir kısmı da katıldı.

Basın toplantısının yapılacağı İşletme ve Ekonomi Fakültesi’nin giriş kapısında toplanan eylemciler, bina giriş kapısı önünde  “Doğa, DAÜ’de İstenmiyorsun. Gelirsen Pişman Olursun” yazılı pankart açtı; basın toplantısının yapılmasını engellemek amacıyla merdivenlerde oturdu. Binaya girişin kontrollü olması ve giriş kapısının kapatılmasının istenmesi üzerine burada polis ve eylemciler arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

ÖZKARAMANLI

Bina önünde eylemcilere hitaben bir konuşma yapan DAÜ-SEN Başkanı Hüseyin Özkaramanlı, konuyla ilgili Başbakan İrsen Küçük ve Milli Eğitim, Gençlik, Spor Bakanı Kemal Dürüst’le görüşmeleri hakkında bilgi verdi.

Dün akşam öğrenci velileriyle de toplantı yaptıklarını söyleyen Özkaramanlı, söz konusu okulların devrinin gerçekleşmesi halinde velilerin çocuklarını bu okullardan alarak, Gazimağusa’daki devlet okullarına kaydedilmesini isteyecekleri yönünde bir karar aldıklarını ve mesajı bugünkü görüşmelerinde Milli Eğitim, Gençlik, Spor Bakanı Kemal Dürüst’e ilettiklerini kaydetti.

Özkaramanlı, DAÜ yönetiminin “ayrı bir cumhuriyet gibi” davrandığını iddia ederek, “Doğa Koleji’nin tanıtımı için basın toplantısı düzenlediler, bu toplantıya katılacağız ve gerçekleştirmeyeceğiz” dedi.

DAÜ’nün okullarını kimseye devrettirmeyeceklerini söyleyen Özkaramanlı, “Bu okullar bizimdir, bizim kalacaktır” dedi.

GÖKÇE

DAÜ-SEN Genel Sekreteri Ulaş Gökçe de, bugün saldırıda değil savunmada olduklarını, Kıbrıs Türk halkının kurumlarını savunduklarını söyledi.

Gökçe, “DAÜ’nün okullarını peşkeş çekmeye çalışanları binaya sokmayacaklarını” söyledi.

İşletme ve Ekonomi Fakültesi’ndeki gergin ortam üzerine basın toplantısının yeri değiştirilerek, Mavi Salon’a aldığı, basın mensuplarına bildirildi.

Bunun üzerine eylemciler de Mavi Salon’a doğru hareketlenince, basın toplantısı yine yapılamadı.

PANKARTLARA SENDİKACILARDAN MÜDAHALE

Eylemcilerin Mavi Salon’a doğru hareketlenmesi sırasında eylemciler arasında bulunan iki kişi “İşgal Altında Alma ve Satma Suçtur” ile “Erdoğan ve TC Hükümetleri, Takımını ve Yalakalarını Al ve Defol” pankartı açınca ortalık hareketlendi.

Sendika yetkilileri pankartlara anında müdahale etti ve toplayıp çöpe attı.
Bu sırada  bir başka yerde düzenlenecek basın toplantısı için üniversite yönetimi basın mensupları için araç gönderdi. Bu gelişme üzerine eylemciler yolu kapatarak ve yol üzerinde oturma eylemi yaparak, bunu da engellediler.

REKTÖRLÜK ÖNÜNE…

Basın toplantısının bu kez Rektörlük Ofisi’nde yapılacağının açıklanması üzerine eylemciler de Rektörlük binasına yürüyüşe geçtiler.

Rektörlük Binası önünde polis geniş güvenlik önlemleri aldı ve basın mensupları toplantı için yukarı alındı. Bu sırada eylemciler basın toplantısına katılmak için hareketlenince arbede yaşandı, yumurtalar atıldı.  Arbede sırasında hafif yaralanan bir polis ile fenalık geçiren bir  DAÜ-SEN Yönetim Kurulu Üyesi’nin ambulansla hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

BASIN TOPLANTISI…

Dışarıda eylemcilerin protestosu devam ederken Rektörlük Ofisi’nde  Rektör Prof. Dr. Abdullah Öztoprak ile Doğa Koleji Yurtdışı Okulları Temsilcisi Okan Dilik basın toplantısı düzenledi.

DAÜ Rektörü Prof. Dr. Abdullah Öztoprak basın toplantısında, konuyla ilgili kamuoyunda yanlış bilgilendirmeler olduğu için basın toplantısı düzenleme ihtiyacı duyduklarını belirterek sözlerine başladı.

DAÜ’nün mali tablosuyla ilgili açıklamalar yapan Öztoprak, göreve geldiğinde üniversitenin 15 milyon TL bütçe açığı bulunduğunu ve geçen sürede tasarruf yaparak ve çalışanların fedakarlığıyla  bütçe açığını kapattıklarını,  böylece denk bütçeye ulaştıklarını söyledi.

DAÜ’nün cari açığının tamamen kapatıldığını söyleyen Öztoprak, “DAÜ’nün mali sorunları yoktur, mali sorunlarını çözmüştür. Öğrenci memnuniyeti bizim için her şeyden önemlidir” dedi.

Bir önceki yıla göre geçen yıl üniversiteye kayıt yaptıran öğrenci ve yabancı öğrenci sayısında da artış sağlandığını söyleyen Öztoprak, dünya üniversiteleri arasında 1421., Avrupa üniversiteleri arasında da ilk 500’de olduklarını kaydetti.

Üniversite için gösterdikleri gayreti DAK ve DAİ için de gösterdiklerini söyleyen Öztoprak, son 3 yıl içinde bu okulların açıklarının kapatılması için üniversite bütçesinden 7 milyon TL aktardıklarını belirtti.

DAK ve DAİ öğrenci harçlarından elde edilen gelirin personel giderlerini dahi karşılamadığını söyleyen Öztoprak, bu kurumların bu şekilde yaşamasının mümkün olmadığını söyledi.

DAK ve DAİ’nin yıllık 3 milyon TL açık verdiğini, bunun da önemli bir rakam olduğunu kaydeden Prof. Dr. Öztoprak, üniversiteler arasında Türkiye ve dünyada rekabetin arttığını ifade etti ve “Bu rekabette her kuruşun bizim için önemi var. Öyle harcama lüksümüz yok” dedi.

Doğa Koleji’nin DAK ve DAİ’ye yatırım yaparak mevcut eğitim kalitesini artıracağını ifade eden Öztoprak, “Biz de bu okulların açıkları için ayırdığımız rakamları üniversiteye harcayarak çok daha iyi duruma geleceğiz” dedi.

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Öztoprak, süreçle ilgili her adımda hukukçuların görüşünü alarak hareket ettiklerini belirterek,  “Hizmet, malzeme, cihaz satın almıyoruz. İhale yapma gerekliliği yok. Hukuka aykırılık yok” diye konuştu.

DAK ve DAİ’de eğitim devam ederken ihale yapılamayacağını, yapılsa bile bunun en az 2-3 ay süreceğini ve önümüzdeki eğitim yılının da kaybedilmiş olacağını söyleyen Öztoprak, “Burada mesele para değil, kaliteyi getirmektir” dedi.

Ön protokol yapılmadan önce konsensüs sağlanmasıyla ilgili bir soru üzerine de Öztoprak,  velilerle ve okul aile birlikleriyle defalarca toplantı yaptığını ve durumu anlattığını kaydetti.

Doğa Koleji ile imzalanan ön protokole değinen Öztoprak, “DAÜ yönetimi açısından bu iş bitmiştir” diyerek, imzaladıkları protokolün arkasında olduklarını ifade etti.

DİLİK

Doğa Koleji Yurtdışı Okulları Temsilcisi Okan Dilik  de, DAÜ’nün KKTC ve Türkiye’de önemli bir marka olduğunu belirterek, bu birlikteliğin kendileri açısından önemli olduğunu söyledi.

Şu anda Türkiye içerisinde 18 kampüste okulları bulunduğunu söyleyen Dilik, eylül ayında bu sayıyı 30’a çıkaracaklarını; Almanya, İngiltere ve ABD’ de okul açacaklarını kaydetti.

2002 yılında 100 öğrenciyle eğitime başladıklarını ve bugün 15 bin öğrenci sayısına ulaştıklarını söyleyen Dilik, eğitimin kalitesini ve işin finansmanını iyi yönettiklerini ifade etti.

KKTC’ye gelme nedenlerinin yurtdışına açılma politikası ve stratejisinden kaynaklandığını kaydeden Dilik, DAÜ okulları için ise “Biz okul devralmıyoruz. Kendi bakış açımız ve felsefemizle yeni bir okul açıyoruz” dedi.

Büyük emeklerle kurulan DAÜ okullarının kattığı değerlere sahip çıkacaklarını ifade den Dilik, “Onların değerleri bizim de değerlerimiz olacak. Üzerine yeni değerler katmak istiyoruz. Amacımız kazanımları artırmak” dedi.

Dilik, Doğa Okulları’nın çağdaş, Atatürkçü çizgide, modern toplumsal değerlere sahip, teknoloji konusunda son derece duyarlı ilkelere sahip olduğunu kaydetti ve bu değerlerle yürüyeceklerini söyledi.

Soruları da yanıtlayan Dilik, siyasetle hiçbir işleri olmadığını belirterek, “Eğitim ciddi iş, buraya marka gücüyle geliyoruz. İşimiz siyaset, dedikodu değil; eğitim. Burada çok güzel kurgulanmış bir okul yapısı var. Bunu yukarıya taşımak istiyoruz” dedi.

Doğa Koleji’nin Fetullah Gülen cemaati ile ilişkisi olup olmadığının sorulması üzerinde de Dilik, Fetullah Gülen veya başka bir şahısla hiçbir bağlantıları bulunmadığını, uluslararası bir kurum olmaları nedeniyle  böyle bir şeyin zaten mümkün olmadığını dile getirdi.

DAÜ okullarının devrinin ardından öğrenci harç miktarının ne olacağının sorulması üzerine Dilik, ön protokol maddesini örnek göstererek,  ücret tespiti yapılırken DAÜ ile birlikte çalışacaklarını söyledi.

Dilik, “Biz istediğimiz fiyatı almayacağız. Anlaştığımız nokta DAÜ’nün önümüzdeki yıl için belirlediği rakama çok yakın olacak” diye konuştu. Bu okullardaki öğretmen ve çalışanların durumuyla ilgili olarak da Dilik, yine ön protokolden örnek vererek, eğitim kadrosu belirlenirken ilk önceliğin mevcut öğretmenlere verileceğini, eğer sayı yeterli gelmezse KKTC içinde münhal açacaklarını, eğer kadrolar yine doldurulamazsa ancak o zaman Türkiye’den öğretmen getirileceğini kaydetti.

Dilik, tepkiler nedeniyle DAÜ okullarının işletmesini devralmaktan pişmanlık duyup duymadıklarının sorulması üzerine de kararlı olduklarını, herhangi bir pişmanlık duymadıklarını ekledi.

Dilik, bir başka soru üzerine de  DAK, DAİ ve kreşin 10 yıllık işletimini devralacaklarını; DAÜ’nün de ciro üzerinden belli bir pay alacağını kaydetti.

Basın toplantısının sona ermesinin ardından da bir süre Rektörlük önünde bekleyişini sürdüren eylemciler saat 16.30 sıralarında eylemi bitirdiler.

DAÜ-SEN Genel Sekreteri Ulaş Gökçe eylem sonunda yaptığı açıklamada, Başbakan İrsen Küçük’e çağrıda bulunarak konuya müdahil olmasını, aksi takdirde bundan sonra yaşananlardan sorumlu olmayacaklarını söyledi.

Doğa Koleji’ne de çağrıda bulunan Gökçe, “Peşkeş çekenlerle anlaşma imzalamış olabilirsiniz. Ama bu okulları size kimse yedirmez. Gelirseniz ne öğrenci bulacaksınız ne de huzur. Geldiğin gibi git” ifadelerini kullandı.