Tatar: Protokolün Temmuz Ayı İçerisinde İmzalanacağını Düşünüyorum

Başbakan Ersin Tatar, Anadolu Ajansı’na Türkiye ile imzalanacak mali protokol ve iç politikaya ilişkin değerlendirmelerde de bulundu

Türkiye ile KKTC arasındaki mali protokolün Temmuz ayı içerisinde imzalanacağını düşündüğünü belirten Tatar, bunun için bütün hazırlıkların yapıldığını söyledi…

Tatar, “Türkiye ile şu anda imzalayacağımız protokol 2019’un geriye kalan bölümü için olacaktır. Bilahare ekim ayından evvel, bütçe çalışmalarından önce de 2020, 2021 ve 2022 için 3 yıllık bir protokol hazırlığı içerisindeyiz. Önemli olan bu istikrarı sağlayabilmektir. Fuat Oktay’ın da ifade ettiği gibi, bu protokollerle esas niyet edilen istikrarın devamıdır. Bütün bu çalışma ve mücadele içerisinde ekonominin de gelişmesi, Kıbrıs Türk halkının ekonomik alanda da kalkınması ve kendi insanına refah sağlayabilmesi ayrıca önemli bir meseledir” dedi…

KKTC’de küçümsenemeyecek derecede mesafeler kaydedildiğini ve sektörler oluştuğunu anlatan Tatar, “Bu sektörlerin başında turizm gelmektedir ve KKTC’de 30 bine yakın yatak kapasitesi oluşmuştur, büyümeye de devam ediyor” şeklinde konuştu…

KKTC’de turizmin dışında eğitim, hafif sanayi, bankacılık ve inşaat gibi sektörlerin de geliştiğini kaydeden Tatar, “Türkiye’den getirilen su projesiyle yılda 75 milyon metreküp su ülkeye akmaktadır. Bu da tarımsal faaliyetleri daha ileri boyuta götürebilecektir. Dolayısıyla şu anda gayrisafi milli hasılamızı 20 milyar Türk lirasının üzerine taşımayı başardık. Kişi başına milli gelirimiz 13 bin dolar civarındadır. Hedefimiz bu rakamı önümüzdeki yıllarda çeşitli sektörlerde yapacağımız çalışmalarla 25 bin dolar seviyesine artırabilmektir. Bu güzel adımlarla bunu başaracağımıza inancımız tamdır” ifadelerini kullandı.

Başbakan Tatar, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmayacağıyla ilgili soruya; konunun parti içinde değerlendirileceği yanıtını verdi…

Esas ülkeyi yönetenin Başbakan, Bakanlar Kurulu ve destek veren milletvekilleri olduğuna değinen Tatar, “Cumhurbaşkanlığı makamı farklı bir makamdır, Elbette cumhurbaşkanının başka görevleri de vardır ama esas ülkeyi yöneten başbakandır. Dolayısıyla ben yeni bir başbakan olarak şu anda partim farklı düşünmezse başbakanlık görevinde kalmayı tercih ediyorum. Bunu partimiz içerisinde yapacağımız değerlendirmelerle daha sonra netleştireceğiz” dedi…