Hasan Hastürer

Bakan her ne kadar, “Rüşvet yoktur” dese de bazı dairelerde rüşvetin kısa bir süre öncesine kadar kurumlaştığını da herkes bilir.
Parayı almadan “kazığın” çakılmadığını unutmadı bu toplum.
O nedenle bakan Çavuşoğlu, kendini hedef alan tavırlara karşı tepki koyarken herkese çok kolay da kefil olmamalı.
Kuzey Kıbrıs’ta yaygın bir şekilde rüşvet yoktur ama bunun anlamı “RÜŞVET KESİNLİKLE YOKTUR” değildir.
Çavuşoğlu, Ayhan Arıklı’nın tavrına karşı ses versin ama bakanlığın içini yine de gözden geçirmeyi ihmal etmesin...


Dün sabah Londra’da güne bayağı erken başladım.
Dönüş yolculuğumun son hazırlıkları vardı.
Kıbrıs’a uçmadan önce hastanede yatan ablamı ziyaret etmek de istemiştim.
İş için koşuşan insanlarla ben de koşuştum sabahın yedi buçuğunda...
***
1960’ta Londra’ya gittiği zaman henüz otuz yedi yaşında olan ablam, ömrünü Londra’da törpüledi.
Sorunlar onu hayata güzel bakmaktan uzaklaştıramadı.
... Ve şimdi bazılarına göre amansız olarak nitelenen hastalıkla savaşıyor.
Dün sabah hava çok güzeldi Londra’da.
Hastanede servisin ilk ziyaretçisiydim.
Güzel konular konuşmayı başardık ablamla... Sonra “Hoşçakal, sağlıklı kal, korkma!!!” dedim elimi de salladım ve dört kattan aşağı inip yine o koşuşan kalabalığın içinde kayboldum.
Duygusaldım.
Bir ömrü sorgularken telefonum çaldı...
Açtım...
Arayan Ayhan Arıklı’ydı...
“Günaydın Hasan Bey, ben Ayhan Arıklı” dediği an neden aradığını anladım.
Dünkü yazımda şu bölüm de vardı:
“Çavuşoğlu, UBP içinde genel başkanlık için ismi konuşulanlar listesine girdiği an başı ağrımaya başladı.
Çavuşoğlu, politikayı kalın çizgilerle, kıvırmadan yaptı.
UBP kaybederken bile Çavuşoğlu kaybetmedi.
Çavuşoğlu, UBP için yıpranmamış az sayıda isimden biri görüldü ve de gösterildi.
Muhalefetle de karşı karşıya geldi Çavuşoğlu.
Sarsılmadan kendini anlattı, yaptıklarını savunmadı.
Muhalefet Çavuşoğlu’na belden aşağı vurmadı.
Peki UBP içinde, cadı kazanı kaynamaya başlayınca ne oldu?
Çavuşoğlu’na belden aşağı vurmaya başladılar.
Ayhan Arıklı’nın dünkü tavrını da UBP içindeki hesaplaşmadan ayrı düşünmüyorum.
Bakan Çavuşoğlu, anında yayına bağlanıp tepkiden öte tavrını koydu.
Şimdi zorda olan Ayhan Arıklı.”
***
Arıklı, bu nedenle aramıştı.
Sesinde öfke ya da kırgınlık yoktu.
“Kıbrıs’a dönünce konuşuruz” diye anlaştık.
Önceki akşam yazımı yazıp gazeteye ilettikten sonra geç saatte Kanal Sim’de önce Ayhan Arıklı’nın sonra da Nazım Çavuşoğlu’nun telefonla katılıp ciddi iddialarda bulunduğu programın tekrarını izledim.
Ayhan Arıklı, İçişleri Bakanlığı’nda tıkanan işlerin ilerlemesi için rüşvet istendiğini çok açık bir şekilde söyledi.
“Dosyanın için boş” ifadesini “parayla doldur” yani “Rüşvet ver ki işin yürüsün” şeklinde algıladığını anlattı.
Çavuşoğlu’nun hedef alan tavırların siyasi kökeni olduğunu yazdım dün.
Bugün o konuyu bir kenara bırakıp yorumlamamı RÜŞVET üzerine yapacağım.
***
İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Arıklı’nın rüşvet iddialarını kesin bir dille reddetti.
Kesin dille reddederken yine kapıyı biraz gındırık bırakıp, “Benim haberim yoksa, soruşturmada ortaya çıkar” dedi.
Çavuşoğlu, Arıklı’nın yaptığı bir konut projesinde on dört noktada hali araziye tecavüz ettiğini, özellikle üç apartmanın tamamen hali arazi içine inşa edildiğini anlatıp, “Tepkisi, Anayasa’ya göre verilmesi, satılması ya da takası olası olmayan hali araziyi kendisini vermemizi istiyor” dedi.
Arıklı, rüşvetten bahsederken bakan Çavuoşlu, konunun bir başka yönünü öne çıkarıp Ayhan Arıklı’yı darbelemek istedi.
***
Ayhan Arıklı, hali araziye tecavüz etmişse çok ciddi ve bedeli ağır bir yanlış yapmıştır.
Apartmanları yıkması olacak bir şey değil...
Anayasa’ya göre ise hali arazi hiçbir nedenle devredilemiyor.
İlk bakışta sorunun, kesin tapu devriye çözümü imkansız gibi.
Bu işin bir tarafı.
Önceki gün canlı yayında seslendirilenler de hali araziye tecavüz, karşılıklı suçlamalar içinde geri plana düşmüştür.
***
Bu satırların yazarı olarak Arıklı’nın aktardığı bilgiler çerçevesinde kendisinden rüşvet istendiğine inanıp, iddianın altına imzamı atar mıyım?
Kolay kolay atmam.
Neden?
Çünkü Arıklı, “Dosyanın içi boş” ifadesini “Rüşvet ver işin olsun” şeklinde yorumlamıştır.
Eğer rüşvetin talep biçimiyse, bilemem.
Arıklı veya bir başkası İçişleri Bakanlığı’nda ya da İçişleri Bakanlığı’na bağlı Tapu Dairesi’nde veya bir başka dairede işlerinin olması için rüşvet vermişlerse, “Ne yapalım kardeşim, parayı vermesek işlerimiz olmayacaktı” diyerek açık açık anlatmalıdır.
“Rüşveti alan kadar veren de suçludur” diye korku varsa, rüşvetin köküne kazımanın hatırına, konuşacak olanlara bir süreliğine af çıkarılsın.
***
Bakan her ne kadar, “Rüşvet yoktur” dese de bazı dairelerde rüşvetin kısa bir süre öncesine kadar kurumlaştığını da herkes bilir.
Parayı almadan “kazığın” çakılmadığını unutmadı bu toplum.
O nedenle bakan Çavuşoğlu, kendini hedef alan tavırlara karşı tepki koyarken, herkese çok kolay da kefil olmamalı.
Kuzey Kıbrıs’ta yaygın bir şekilde rüşvet yoktur ama bunun anlamı “RÜŞVET KESİNLİKLE YOKTUR” değildir.
Çavuşoğlu, Ayhan Arıklı’nın tavrına karşı ses versin ama bakanlığın içini yine de gözden geçirmeyi ihmal etmesin...
... “Rüşvetin belgesi olmaz” derler. Katılmam bu görüşe. Yeter ki yürekli bir şekilde konuların üzerine gidilsin belgeler, bilgilere ulaşmak imkansız değildir.

Günün sözü:

Konuyu dağıtmak, özünden kaçmaktır