Hüseyin Ekmekçi

Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2013 bütçesinde yer alan 5 milyon TL’lik “Meslek Okulları Kampüs Projesi” kalemi dikkat çekti.

Eğitim camiası bunu tartışıyor.

Biliyorsunuz, bir dönem, Lefkoşa’daki tüm meslek okullarının bir kampüs anlayışı içerisinde toplanması gündemdeydi.

5 milyon TL de, bu hedef için çok önemli bir adım.

Ancak, bu paranın “meslek okulları için mi?” yoksa külliye yapımında mı kullanılacağı eğitim camiasını ikiye böldü.

Külliye içerisinde yer alması düşünülen bazı birimler için bu kaynağın bütçeye konduğu iddiası çok güçlü.

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nden oy çokluğu ile geçen Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı 2013 bütçesinde birçok kalemde kesinti yapılırken, kamuoyunun pek fazla bilgisinin olmadığı “Meslek Okulları Kampüs Projesi”ne yüksek miktarda paranın ayrılması kafalarda soru işareti yarattı.

Bir taraftan böyle bir artış öngörülürken meslek liselerinin altyapı donanımı için geçen yıl ayrılan 500 bin TL’lik ödeneğin 2013 bütçesinde yer almaması da dikkat çekti.

İlköğretimde okul bakım ve onarım kalemine sadece 5 bin TL, okulöncesi okullarına malzeme, materyal alımına için sadece 3 bin TL artış yapılırken, 2013 yılında okullarda pek fazla bir onarımın yapılmayacağı anlaşılıyor.

Ayrı karede

Keşke yapılsa

Meslek liseleri bu ülkede hak ettiği değeri görmüyor.

Hak ettiği değeri görmediği gibi, hak ettiği muameleyi de görmüyor.

Bu muameleyi görmediği için de, esas yerine getirmesi gereken misyonun çok ötesinde faaliyet gösteriyor.

Öğrenciler için “lise diploması” olmaktan öteye gidemeyen meslek liseleri, ekonominin motoru olmayı başarabilmeli oysa…

Oralardan çok sayıda ara eleman yetişmeli.

Bu ülkede, ille de herkes üniversite okuyacak diye bir şey yok.

Ama herkesin üniversite okuma isteği mevcut…

Ötesinde, üniversite okumayanın artık kamuda iş bulamadığı gerçeği de var…

Kaybettiriyor

Gelin görün ki, meslek liselerinin toplum yaşamı içerisine dizayn edilmemesi, bu ülkeye çok şey kaybettiriyor.

Meslek liselerine gitmek istemiyor öğrenciler.

Oysa, sınavla girmeli.

Özel yetenekleri ayrılmalı…

Ona göre meslek liselerine girilmeli.

Belki üniversiteler de bu sistemin içerisine dahil edilmeli.

Mesela diyorum…

Diyelim ki bir genç, elektrik bölümünde okudu…

Elektronik ya da…

2 yıllık üniversite eğitimine de devlet katkı yapmalı…

Belki istihdam anında farklı avantajlar daha fazla öne çıkarılmalı.

Sanayi bölgesi yanında… Fena olmaz

Meslek lisesi kampüsü, Canan Öztoprak’ın Eğitim Bakanı olduğu dönemde gündeme gelmişti.

Gazeteciler Birliği yönetimindeydik yine…

Gazeteciler Birliği için ayrılan alandan bir miktarını bu kampüs projesine verdik o dönem…

SOS Çocukköyü’nün yan tarafı.

Orada askeri makamların kullanımında olan geniş bir arazi var.

O arazi de meslek lisesi kampüsü için kullanılacaktı.

Hem de sanayi bölgesinin hemen yanı başında.

Fena mı olurdu…

Esnaf Odası ile…

Sanayi Odası ile uzlaşı içinde…

Ticaret Odası ile uzlaşı içinde…

Onlardan da destek alarak…

Meslek liseleri bu ülkede çok küçümseniyor.

Ama bilmemiz gerekiyor ki, ya ara eleman da…

Mühendis de biz olacağız…

Ya da yok olacağız.

Öyle hem…

“Ben bu işi yapmam, parasını öder, yurt dışından gelene yaptırırım” mantığı…

Bu mantığa uygun yetenekli kişiler yetiştirmeyen meslek liseleri olacak…

Üzerine de bekleyeceğiz ki, kendi insanımızı kendimiz yetiştirelim.

Maalesef, “vasıfsız” genç yetiştiriyoruz.

Bunun önüne geçmenin yolu da meslek liseleridir.

Tam teşekküllü… Eğitim sistemi sağlam… Bol staj olanaklı…

Ne güzel olurdu böylesi bir kampüs…

Az biraz “memleket gailesi…”

Gerisi tamam…