Reşat Akar

Ortadoğu yeniden şekilleniyor...
Türkiye yeni bir süreçten geçiyor...
Irak’ta Saddam, Mısır’da Mübarek, Libya’da Kaddafi dönemi sona erdi...
Suriye’de muhaliflerin, Esad rejimine karşı mücadelesi devam ederken, hemen her gün ortalama yüz kişi hayatını kaybediyor...
Sonuçta ne mi olacak?..
Irak, Libya ve Mısır’da olduğu gibi, Esad’ın diktatörlüğü de sona erecek...
Ortadoğu’da kanlı değişimler yaşanırken, Türkiye, Kürt sorununu diyalog yoluyla çözmeye çalışıyor...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu konuda başlatılan çalışmaların devam edeceğini ve bir sonuca ulaşma umudunda olduklarını her fırsatta dile getiriyor...
Dileğimiz, Türkiye’de akan bunca kanın durması, terörün artık sona ermesidir...
Terörden arınmış bir Türkiye’nin her alanda çok daha ileriye gideceğini hepimiz biliyoruz...
Türkiye’de bu gelişmeler yaşanırken, gelecek ay içinde güneyde yapılacak seçimlerden sonra Kıbrıs sorununda yeniden hareketli bir döneme girileceği anlaşılıyor...
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in, Ankara’daki temasları sonrasında Rum basınında yer alan iddialara göre; Türkiye, Kıbrısla ilgili sürecin hızlanmasına destek veriyor...
Kuşkusuz; böylesi bir yaklaşım, Türkiye’ye yönelik ‘uzlaşmazlık’ iddialarını bir kez daha çürütmüş oluyor...
Türkiye gerçekten Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm istiyor ve bunu her fırsatta dile getiriyor...
Kıbrıs’ta çözümün sağlanması halinde, AB yolunda ilerleme kaydetmeyi hedefliyor...
Öyleyse; her iki taraf da yeni sürece hazırlıklı olmalıdır...
Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşmaya varılabilmesi için sadece Ankara’nın ve Kıbrıs Türk liderliğinin yapıcı olması yeterli değildir...
Yeni Rum liderinin de aynı ruhla sürece katılması ve masaya sonuç elde etmek için oturması şarttır...
Bize gelince...
Geleceğimizi belirleyecek bir anlaşma için görüşme süreci başlarken, içte yaşanan huzursuzlukların artık bir son bulması gerekiyor...
İktidar partisinde sular durulmalı, herkes görevine sarılmalı ve Türkiye’nin güçlü yardımlarını doğru istikamette kullanarak, ekonomik sorunlar ortadan kaldırılmalıdır...
Ayrıca başkent Lefkoşa’da yaşanan çöp sorunu tarihe gömülmelidir...
Dün Kıbrıs’ı ziyaret eden Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği başkan ve yöneticileri dahi ‘ilk defa bu kadar kötü bir durumun yaşandığını’ söylemek durumuna gelmişse, herkes bundan bir ders çıkarmalıdır...
Halkımız huzursuzluktan ve gelecek kaygısından kurtarılmalı, siyasette yeni bir sayfa açarak güçlü bir KKTC yaratmalıyız...
KKTC’nin ekonomik ve siyasi yönden güçlenmesi, Kıbrıs sorununun çözümü aşamasında çok önemli ve gereklidir...