Newyork Zirvesi Öncesi

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun New York zirvesi öncesinde bugün Cumhurbaşkanlığı'nda siyasi partilerle gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısı sona erdi. Yaklaşık 2 buçuk saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanı Eroğlu açıklama yapmazken, parti başkanları değerlendirmelerde bulundu.

KÜÇÜK

UBP Genel Başkanı ve Başbakan İrsen Küçük, yarın New York'a gidecek olan Cumhurbaşkanı ile muhtemel görüşülecek konular üzerinde görüş alışverişinde bulunma imkanı bulduklarını belirterek, yararlı bir toplantı olduğunu söyledi.

New York'ta Cumhurbaşkanı ve heyetine başarılar dileyen Başbakan Küçük, UBP olarak Cumhurbaşkanı'nın New York'a götüreceği görüşleri paylaştıklarını ve tam destek verdiklerini vurguladı.

YORGANCIOĞLU

CTP - BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, önemli bir zirvenin arifesinde olunduğunu, basından takip ettikleri kadarıyla ve toplantıda aldıkları bilgiler ışığında önemli tartışmalar olacağının ortada olduğunu söyledi.

CTP - BG olarak Cumhurbaşkanı'nı davet etmelerine rağmen Meclise gelerek olayı tartışmadığını kaydederek bunu eleştiren Yorgancıoğlu, "Bu büyük bir eksiklik. Bunu doğru bulmadığımızı da kendilerine ifade ettik" dedi.

Toplantıda parti ekiplerinin daha kalabalık olması gerekirken sadece başkanların çağrılmasını da eleştiren Yorgancıoğlu şöyle devam etti:

"Görüşmelerle ilgili bizim tavrımız şudur. Biz, Türk tarafının her zaman Kıbrıs sorununun çözülmesi adına daha önde olması gerektiğini düşünüyoruz. Üretken bir yaklaşımla öneri üretip masaya koyması gerektiğini düşünüyoruz. Yalnızca çapraz oy tartışılıyor. Basında çapraz oyun geriye çekildiği ve buna karşılık da Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı masadan çektiği söyleniyor.

Bizim için doğru olan; Kıbrıs Türk tarafı geçmişte Ocak paketi olarak bilinen ve çapraz oyu da içeren bir bütün paket masaya koydu. Bu paketle o dönemde kilitlenen sorunların üstesinden gelinmiş ve görüşmelerde ilerleme sağlanmıştır. Bu paket bütün olarak yeniden Türk tarafı olarak masaya konmalı. Eğer Kıbrıs sorununun Çözümünü istiyorsak, gelişen olaylar karşısında uluslararası camianın Kıbrıs Türk tarafını geçmişte olduğu gibi suçlu sandalyesine oturtmasını istemiyorsak bu konuda ısrarlı olmalıyız."

Rum tarafının petrolle ilgili tavırlarını kabul etmediklerini daha önce de açıkladıklarını kaydeden Yorgancıoğlu, bunun görüşmelere olumsuz yansıması olacağını tekrarladı.

New York'ta farklı bir görüşme sistemi olacağını belirten Yorgancıoğlu, Türk tarafının görüşmecisi olan Cumhurbaşkanı'nın ve Türk tarafının, BM Genel Sekreteri'nin değerlendirmesinde eleştirilen taraf olmaması gerektiğini vurguladı.

Yorgancıoğlu, CTP - BG olarak iki tarafın da eleştirilmesini bir avantaj olarak görmediğini, plan ve proje üreterek sürecin önünü açacak bir girişim içinde olunması gerektiği söyledi.

DENKTAŞ

DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, ilk olarak Yurtsever Kıbrıslı gazetesi sahibi Doğan Harman'ın ölümünden duyduğu üzüntüyü belirterek, "Kıbrıs Türk halkı; ilginç beyni, güçlü bir kalemi kaybetti. Onu özleyeceğiz" dedi.

Toplantıda Cumhurbaşkanı'nın New York öncesi durumu aktardığını belirten Denktaş, "Son derece çetin bir süreç olacağa benziyor. BM'nin güçlendirilmiş rolü sandığımızın ötesinde bir noktalara varabilir kuşkusunu taşımaktayız" ifadelerini kullandı.

DP olarak Rum tarafının çapraz oy önerisine sonuna kadar karşı çıkacaklarını vurgulayan Serdar Denktaş, Cumhurbaşkanı'na seçimlerde kazanmasının bir nedeninin de bu konudaki duruşu olduğunu hatırlattıklarını söyledi.

"Dünden daha kuşkulu bir şekilde bugün buradan ayrılıyorum" diyen Denktaş, yakından takip edip halkla da görüşlerini paylaşacaklarını, "çapraz oyun Rum tarafının üniter devlete doğru gidişinin bir adımı olduğunu" kaydetti. Denktaş, "Cumhurbaşkanı, olumsuz taraf olmama kuşkusuna kapılmamalıdır. Gerekiyorsa hakkımızı korumak, ayrı olduğumuzu tescil ettirmek adına gerekirse olumsuz taraf da olmalıdır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı'na kolaylıklar dilediklerini de belirten Denktaş, zirve sonrasında gelişmeleri değerlendirip tavır belirleyeceklerini söyledi.

Denktaş, çapraz oyun herhangi bir paketle önlerine gelirse DP'nin tavrının paketin bütününü reddetmek olacağını da vurguladı.

AVCI

ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı, Cumhurbaşkanı ile zirve öncesi bilgilendirme toplantısı yaptıklarını belirterek, "Zorlu bir süreç olacağı belli. İki tam gün yoğun süreç yaşanacak. Yolları açık olsun" dedi.

Rum Yönetimi'nin son 5 - 10 gündür seslendirdiği başkanlık sisteminden kaçışın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Avcı, başkanlık sisteminin çapraz oyla hiçbir bağlantısı olmadığını belirtti.

Avcı, "Başkanlık sistemi daha önce kabul edildi ve parametrelere de geçti. Çapraz oy konusu bir yıl öncesi olan bir paketin içerisindeydi. Bir paket halinde kabul edilmesi veya reddedilmesi söz konusudur. Cumhurbaşkanı'nın daha önce ortaya koyduğu düşünceleriyle Rum Yönetimi ile yapılan görüşmelerde çapraz oyun bir paket içerisinde ve belli yıllar sonra Kıbrıs Türk halkının kabul onayı ile gidilebileceği görüşlerine destek veririz" dedi.

Artık bu işin bir son olması gerektiğini cumhurbaşkanı ile paylaştıklarını da kaydeden Avcı, bu işin 40 yıl daha gidemeyeceğini tekrarlayarak, Ban Ki Moon'un iki gün sıkıştırılmış görüşmelerinin de yavaş yavaş Genel Sekreter'in bir karar aşamasına geleceğini gösterdiğini söyledi.

Avcı, "Bu işin 2012 başında referanduma götürülüp götürülemeyeceği veya götürülemeyecekse de iki taraf anlaşamıyor diye bir sonuç çıkması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Kıbrıs Türkü'nün 40 yıl daha bekleyemeyeceğini, kendi yolunu çizeceğini vurgulayan Avcı,  Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu görüşleri desteklediklerini de belirtti.

ERTUĞRULOĞLU

DGP Genel Başkanı Tahsin Ertuğruloğlu da, Cumhurbaşkanı ve müzakere heyeti ile New York öncesi son bir değerlendirme yaptıklarını söyledi.

Diğer partiler gibi detaya girmenin doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmediklerini belirten Ertuğruloğlu, müzakere heyetinin iyi niyetli ve açılımcı bir şekilde müzakerelere hazırlandığını zaten açıkladığını, burada önemli olanın Kıbrıs Türk halkının milli davasının ön plana çıkarılması olduğunu vurguladı.

Diğer önemli bir konunun Kıbrıs Türkeri'nin çıkarlarının korunması olduğunu kaydeden Tahsin Ertuğruloğlu, müzakere heyetinin performansı ile ilgili kuşkusu olmadığını, kendilerine New York'ta sabır ve başarılar dilediğini kaydetti.

Parti çıkarlarını ön plana çıkarırcasına pozisyonlara girmenin sağlıklı bir yaklaşım olmadığını söyleyen Ertuğruloğlu, ülke ve halkın çıkarlarının parti çıkarlarının önünde olması ve bu sorumluluk bilinci içerisinde hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Ertuğruloğlu, New York'ta ciddi bir müzakere süreci olacağını, Kıbrıs Türk halkının belirsizlikten kurtarılması gerektiğini, çaresiz ve seçeneksiz olunmadığını Rum tarafının da bilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin de müzakerelerin bu şekilde ilelebet devam etmeyeceğini ortaya koyduğunu hatırlatan Ertuğruloğlu, müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasını istemediklerini, ama birilerine hoş görünme, sözde çözümcü görünme adına çözülmeyi destekleyen insanlar da olmadıklarını söyledi.

ÇAKICI

TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, toplantılardan çıktığında hep dürüst ve açıklayıcı olmaya çalıştığını, Kıbrıs Türk halkının konuları bilmesi gerektiğini söyledi.

New York'a her iki tarafın da doğru dürüst bir şey götürmemekte olduğunu savunan Çakıcı, sonuçtan bir şey beklemediğini ifade etti.

Çakıcı, "Yönetim ve Güç Paylaşımı ile Mülkiyet konusunda atılması gereken adımlar var. Yönetim ve Güç Paylaşımı'nda adım atması gereken taraf biziz, Mülkiyet ve Toprak ayarlamasında adım atması gereken taraf Rum tarafı. Masaya New York'a giderken taraflar bana göre bu konularda adım atmıyorlar" dedi.

Çapraz oy konusunda kendisinin de isminin geçtiğini ifade eden Çakıcı, "geçmişte başkanı halkın seçmesi ve çapraz oylamayla ilgili uzlaşı olarak bir öneri sunduklarını" söyledi.

Çakıcı şöyle konuştu:

"Bu kötü bir şey değil. Halkın yüzde 80 - 90'ı başkanı seçerken yüzde 10 Rum tarafından oy olarak gelecek. Rum tarafından başkan seçilirken de yüzde 10 Türk tarafından gelecek. Bu oran pazarlık edilerek düşürülebilir. Siz bütün bir Kıbrıs'ın cumhurbaşkanı olacaksanız, Rumlara karşı da, Türklere karşı da sorumlu olacaksınız. Bu çok ciddi bir oran değil ve Rum'un kazanımı da değil. İki tarafa da eşit hak veriyor. Bana göre bunun bizim tarafımızdan masaya konması ve ikinci bir referandum olayı da 5 yıl sonra bu olayı sürükletmek, olayı sulandırmak, kavga çıkarmaktan öteye gitmez. Bu öneriler yanlıştır. Öneriler, kriterler şeklinde olacaksa Rumlar da siz çapraz oylamayı çekiyorsanız, ben de dönüşümlü başkanlığı çekiyorum derler ve kendilerini haklı pozisyona oturturlar."

Rumlar'ın mülkiyet konusundaki taleplerinde haksız olduklarını kaydeden Çakıcı, "Rumlar açısından bunu Hristofyas'a da söyledim. Karpaz bölgesinde 5 köyde diretmek, ille Rum devletinde kalacak demek ve mülkiyette de 165 bin Rum geri dönecek, herkes de evinden çıkacak yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil. Kıbrıs sorununu çözmez" dedi.

Çakıcı, açılımlar ortaya konursa New York'tan olumlu bir sonuç bekleyebileceklerini söyledi.

BM'nin buraya daha fazla müdahil olup hakem gibi davranacağını, ancak kendini hakem olarak nitelemeyeceğini düşündüğünü belirten Çakıcı, iki tarafı yakınlaştırıcı baskı içerisine gireceğini, bunun da iyi bir şey olduğunu söyledi.

İki tarafın da nabzını tuttuğunu ve masada iki tarafın da birbirinin pozisyonunu zayıflatıcı tavır takınmaya çalıştığını da savunan Çakıcı, Cumhurbaşkanı'na çapraz oylamayı kabul ettiğini ve buna karşılık da Rumların mülkiyetteki önerisinin gelmesi gerektiğini söylediğini, Hristofyas'a da Mülkiyet konusunda öneride bulunup çapraz oylamayı istemesi gerektiğini söylediğini kaydetti.

"İki liderin de Annan Planı'na hayır dediğini" kaydeden Çakıcı, niyet olursa anlaşmanın 3 ayda da bulunabileceğini savundu.